Saç Boyatmak Ne Kadar Güvenli?
Saç Boyatmak Ne Kadar Güvenli?
Saç boyası, her yaşa hitap ettiği gibi hem kadın hem erkeklerin değişim için kullandığı bir üründür. Beyazları gizlemek için saçını boyatanlar olduğu gibi ombre ve balyaj gibi renklendirme işlemlerini de tercih edenler oldukça fazladır. Farklı renkler ve tarzlar denemek heyecan verici ve insanı yenileyici bir süreçtir. Bu yüzden de saç boyatmak oldukça popülerdir. Bu değişim insanın kendisini iyi hissetmesini sağlasa bile aslında saç boyalarının ve içlerinde bulunan kimyasalların sağlığa yan etkileri vardır. Bu yan etkiler sadece saçları değil, vücudu da etkileyebilir. Bu yazımızda saç boyatmak ne kadar güvenli, zararları ya da riskleri nelerdir sorularını cevaplayacağız.
Saç Boyaları ve Riskleri
Saç boyaları, kalıcılık derecesine göre üçe ayrılırlar. Bunlardan ilki kalıcı boyalardır. Kalıcı boyalar, kullanıcıların %80’inin tercih ettiği boyalardır. Saç şaftında kalıcı kimyasal değişimlere sebep olurlar. Bu boyaları uyguladıktan sonra saç rengi şampuanla çıkarılmaz ve ısıya dayanıklıdır. Kalıcı boyaların içinde birçok kimyasal madde bulunur. Hidrojen peroksit, parafenilendiamin (PPD) ve amonyak bunlardan bazılarıdır. Kalıcı boyaların saçın içine işleyebilmesi için amonyak kullanılır. Amonyak, saç telinde şişmeye neden olur ve saçın kabuğunu açar. Hidrojen peroksit ise saçınızın doğal rengini yok eder. Kalıcı boyalar saç telini hasara uğratır ve saç proteinlerine zarar verir. Ayrıca saçınızın bu tür kimyasallarla işlem görmesi saçınızın kırılmasına yol açar. Yüksek miktarda amonyak, ciltte tahrişe yol açabilir. PPD ise alerjik reaksiyona yol açabilir. Bu nedenle içinde PPD olan ürünlere karşı dikkatli olmalısınız. Ayrıca piyasadaki amonyak içermeyen saç boyalarında mono etanolamin adında bir kimyasal madde kullanılır. Bu madde de saça amonyağın yaptığı aynı etkiyi yapar ve zarar verir. Saç boyatmanın verdiği zararı azaltmak için mümkün olduğunca kendi saç renginize yakın renkleri tercih etmeye çalışın.
Yarı kalıcı saç boyalarıysa yaklaşık 6-12 yıkamaya kadar saçta kalırlar. Amonyak içermezler ve daha az hidrojen peroksit içerirler. Bu yüzden kalıcı boyalara göre saça daha az zarar verirler. Hidrojen peroksit azaldıkça boya saçtan daha hızlı temizlenir. Kalıcı boyalara kıyasla zararları az olsa da kalıcılıkları uzun olmadığı için düzenli olarak uygulanmaları zararlı olabilir.
Geçici saç boyalarıysa saçın sadece yüzeyine tutunur ve ilk yıkamada akar. Uygulaması en kolay boyalardır. Bunlar dışında, renk açıcıların kullanımı da oldukça tercih edilir. Renk açma işlemi çok fazla yapıldığında saçların kırılmasına ve alerjiye neden olabilir.
Saç Boyama Sıklığı
Saçınızı sık aralıklarla devamlı boyamak ve kimyasallara maruz bırakmak saçınıza zarar verir. Normalde her boyama işleminin arasına 4-8 hafta kadar zaman girmelidir ama bu durum kullandığınız boyaya göre değişebilir. Saçınızı sık boyamak saçta kırılmaya yol açabilir, saça zarar verir ve mat bir görünüme sebep olur.
Alerjik Reaksiyonlar
Saç boyalarının içerdiği kimyasal maddeler, alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Saç boyalarına karşı alerjisi olanlar, genelde bu kimyasallardan birine alerjiktir. Saç boyalarında alerjiye sebep olan en yaygın maddeyse parafenilendiamin, yani diğer adıyla PPD’dir. En sık görülen semptomlar kaşınan saç derisi, kafa derisinde kızarıklık ve şişlik, kepeklenme, göz ve göz kapağı çevresinde şişlik ve son olarak göz, burun ve yüz çevresindeki pullu deridir. PPD; 1,4-Benzenediamine ve PPDA gibi isimlerle saç boyalarının içeriğinde görülebilir. Bu maddeye karşı alerjik reaksiyonları gösteriyorsanız içeriğinde PPD bulunmayan ürünleri kullanmalısınız. Kontakt permatit, egzama ve sedef hastalığı gibi cilt hastlalıkları olanlar da bu tür saç boyalarından uzak durmalıdır. Kullanabileceğiniz başka bir alternatifse organik saç boyalarıdır. Ancak hatırlamakta fayda var ki organik saç boyaları saçlarınızda köklü bir değişiklik için uygun değildir ve saçınızı sadece birkaç ton açabilir.
Kuru ve Kırılgan Saçlar
Saçlarınızı ne kadar sık boyatıyorsanız saçlarınız boyalarda bulunan kimyasallara o kadar çok maruz kalmış olur. Saçın dış yüzeyinde koruyucu ve doğal lipit tabaka vardır. Bu tabaka saçın nemlenmesini sağlar. Saç boyalarıysa saçın koruyucu tabakasını yok ederler. Bu da saçlarınızın parlaklığını ve nemini kaybetmesine yol açar. Saçlarınız mat, kuru ve kırılgan bir hale gelir. Saçlarınızın kırılmasıysa zaman içinde saç dökülmesine yol açabilir. Saçlarınızın kurumasını ve kırılmasını önlemek için nemlendirici saç kremleri kullanmayı ihmal etmeyin. Uyguladığınız yöntemler işe yaramıyorsa saçlarınızın ucundaki kırıklardan kurtulmak için saçınızı kestirebilirsiniz. Kuru ve kırılgan saçlara sahip olmaktansa saçınızın boyutunu kısaltmak daha iyi olacaktır.
Tahriş Olmuş Cilt
Saç boyaları sadece saçınıza değil, cildinize de zarar verebilir. Yanma hissi, kızarmış ve pul pul olmuş cilt, kaşınma ve rahatsızlık hissi semptomlardan bazılarıdır. Saç boyasını yanlış uygulamak, bu tür semptomlara yol açabilir. Bu sebeple saç boyasını kendiniz uyguluyorsanız eldiven takmayı unutmayın. Hem cilt hem de saçta görülen alerjik reaksiyonları erken tespit etmek için yama testi uygulanabilir. Bu testte, kişinin sırtına alerjik maddeler yapıştırılır ve iki gün sonra kontrol edilir. Sonuca göre alerjik madde tespit edilir ve hasta içinde o madde bulunan ürünleri kullanmaz.
Diğer Sağlık Sorunları
Saç boyalarındaki kimyasallar sadece ciltte değil, başka bölgelerde sağlık sorunlarına da yol açabilirler. Örneğin bazı durumlarda kimyasal maddelerin gözle temas etmesi sonucunda göz nezlesine yol açabildiği görülmüştür. Görülen başka bir alerjik reaksiyonsa astımdır. Araştırmalar, saç boyalarına yüksek seviyede maruz kalmış saç stilistlerinin cilt alerjisi ve astım gibi semptomlar gösterebileceğini söyler. Bunun sebebi PPD ve renk açıcılardaki persülfattan dolayıdır.
Kanser Riski Hakkında…
Yapılan araştırmalar, PPD’nin kansere yol açabileceğini kanıtlamıştır fakat saç boyalarında bulunan miktarın kansere yol açıp açamayacağı konusu kanıtlanmamıştır. Amerikan Kanser Topluluğu, her saç boyasında farklı maddeler olduğu için saç boyalarının kansere yol açıp açmadığı araştırmasının karmaşık olabileceğini söylüyor. Tıpkı saç boyalarının kanserle olan bağlantısı kesin olmadığı gibi hamile kadınların saç boyası kullanmasının zararlı olduğuna dair de kesin kanıtlanmış bir bilgi yoktur. Buna rağmen tam anlamıyla güvende olmak için hamilelik döneminde saç boyalarının kullanılmaması tavsiye edilir.
Saç boyası, her yaşa hitap ettiği gibi hem kadın hem erkeklerin değişim için kullandığı bir üründür. Beyazları gizlemek için saçını boyatanlar olduğu gibi ombre ve balyaj gibi renklendirme işlemlerini de tercih edenler oldukça fazladır. Farklı renkler ve tarzlar denemek heyecan verici ve insanı yenileyici bir süreçtir. Bu yüzden de saç boyatmak oldukça popülerdir. Bu değişim insanın kendisini iyi hissetmesini sağlasa bile aslında saç boyalarının ve içlerinde bulunan kimyasalların sağlığa yan etkileri vardır. Bu yan etkiler sadece saçları değil, vücudu da etkileyebilir. Bu yazımızda saç boyatmak ne kadar güvenli, zararları ya da riskleri nelerdir sorularını cevaplayacağız.
Saç Boyaları ve Riskleri
Saç boyaları, kalıcılık derecesine göre üçe ayrılırlar. Bunlardan ilki kalıcı boyalardır. Kalıcı boyalar, kullanıcıların %80’inin tercih ettiği boyalardır. Saç şaftında kalıcı kimyasal değişimlere sebep olurlar. Bu boyaları uyguladıktan sonra saç rengi şampuanla çıkarılmaz ve ısıya dayanıklıdır. Kalıcı boyaların içinde birçok kimyasal madde bulunur. Hidrojen peroksit, parafenilendiamin (PPD) ve amonyak bunlardan bazılarıdır. Kalıcı boyaların saçın içine işleyebilmesi için amonyak kullanılır. Amonyak, saç telinde şişmeye neden olur ve saçın kabuğunu açar. Hidrojen peroksit ise saçınızın doğal rengini yok eder. Kalıcı boyalar saç telini hasara uğratır ve saç proteinlerine zarar verir. Ayrıca saçınızın bu tür kimyasallarla işlem görmesi saçınızın kırılmasına yol açar. Yüksek miktarda amonyak, ciltte tahrişe yol açabilir. PPD ise alerjik reaksiyona yol açabilir. Bu nedenle içinde PPD olan ürünlere karşı dikkatli olmalısınız. Ayrıca piyasadaki amonyak içermeyen saç boyalarında mono etanolamin adında bir kimyasal madde kullanılır. Bu madde de saça amonyağın yaptığı aynı etkiyi yapar ve zarar verir. Saç boyatmanın verdiği zararı azaltmak için mümkün olduğunca kendi saç renginize yakın renkleri tercih etmeye çalışın.
Yarı kalıcı saç boyalarıysa yaklaşık 6-12 yıkamaya kadar saçta kalırlar. Amonyak içermezler ve daha az hidrojen peroksit içerirler. Bu yüzden kalıcı boyalara göre saça daha az zarar verirler. Hidrojen peroksit azaldıkça boya saçtan daha hızlı temizlenir. Kalıcı boyalara kıyasla zararları az olsa da kalıcılıkları uzun olmadığı için düzenli olarak uygulanmaları zararlı olabilir.
Geçici saç boyalarıysa saçın sadece yüzeyine tutunur ve ilk yıkamada akar. Uygulaması en kolay boyalardır. Bunlar dışında, renk açıcıların kullanımı da oldukça tercih edilir. Renk açma işlemi çok fazla yapıldığında saçların kırılmasına ve alerjiye neden olabilir.
Saç Boyama Sıklığı
Saçınızı sık aralıklarla devamlı boyamak ve kimyasallara maruz bırakmak saçınıza zarar verir. Normalde her boyama işleminin arasına 4-8 hafta kadar zaman girmelidir ama bu durum kullandığınız boyaya göre değişebilir. Saçınızı sık boyamak saçta kırılmaya yol açabilir, saça zarar verir ve mat bir görünüme sebep olur.
Alerjik Reaksiyonlar
Saç boyalarının içerdiği kimyasal maddeler, alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Saç boyalarına karşı alerjisi olanlar, genelde bu kimyasallardan birine alerjiktir. Saç boyalarında alerjiye sebep olan en yaygın maddeyse parafenilendiamin, yani diğer adıyla PPD’dir. En sık görülen semptomlar kaşınan saç derisi, kafa derisinde kızarıklık ve şişlik, kepeklenme, göz ve göz kapağı çevresinde şişlik ve son olarak göz, burun ve yüz çevresindeki pullu deridir. PPD; 1,4-Benzenediamine ve PPDA gibi isimlerle saç boyalarının içeriğinde görülebilir. Bu maddeye karşı alerjik reaksiyonları gösteriyorsanız içeriğinde PPD bulunmayan ürünleri kullanmalısınız. Kontakt permatit, egzama ve sedef hastalığı gibi cilt hastlalıkları olanlar da bu tür saç boyalarından uzak durmalıdır. Kullanabileceğiniz başka bir alternatifse organik saç boyalarıdır. Ancak hatırlamakta fayda var ki organik saç boyaları saçlarınızda köklü bir değişiklik için uygun değildir ve saçınızı sadece birkaç ton açabilir.
Kuru ve Kırılgan Saçlar
Saçlarınızı ne kadar sık boyatıyorsanız saçlarınız boyalarda bulunan kimyasallara o kadar çok maruz kalmış olur. Saçın dış yüzeyinde koruyucu ve doğal lipit tabaka vardır. Bu tabaka saçın nemlenmesini sağlar. Saç boyalarıysa saçın koruyucu tabakasını yok ederler. Bu da saçlarınızın parlaklığını ve nemini kaybetmesine yol açar. Saçlarınız mat, kuru ve kırılgan bir hale gelir. Saçlarınızın kırılmasıysa zaman içinde saç dökülmesine yol açabilir. Saçlarınızın kurumasını ve kırılmasını önlemek için nemlendirici saç kremleri kullanmayı ihmal etmeyin. Uyguladığınız yöntemler işe yaramıyorsa saçlarınızın ucundaki kırıklardan kurtulmak için saçınızı kestirebilirsiniz. Kuru ve kırılgan saçlara sahip olmaktansa saçınızın boyutunu kısaltmak daha iyi olacaktır.
Tahriş Olmuş Cilt
Saç boyaları sadece saçınıza değil, cildinize de zarar verebilir. Yanma hissi, kızarmış ve pul pul olmuş cilt, kaşınma ve rahatsızlık hissi semptomlardan bazılarıdır. Saç boyasını yanlış uygulamak, bu tür semptomlara yol açabilir. Bu sebeple saç boyasını kendiniz uyguluyorsanız eldiven takmayı unutmayın. Hem cilt hem de saçta görülen alerjik reaksiyonları erken tespit etmek için yama testi uygulanabilir. Bu testte, kişinin sırtına alerjik maddeler yapıştırılır ve iki gün sonra kontrol edilir. Sonuca göre alerjik madde tespit edilir ve hasta içinde o madde bulunan ürünleri kullanmaz.
Diğer Sağlık Sorunları
Saç boyalarındaki kimyasallar sadece ciltte değil, başka bölgelerde sağlık sorunlarına da yol açabilirler. Örneğin bazı durumlarda kimyasal maddelerin gözle temas etmesi sonucunda göz nezlesine yol açabildiği görülmüştür. Görülen başka bir alerjik reaksiyonsa astımdır. Araştırmalar, saç boyalarına yüksek seviyede maruz kalmış saç stilistlerinin cilt alerjisi ve astım gibi semptomlar gösterebileceğini söyler. Bunun sebebi PPD ve renk açıcılardaki persülfattan dolayıdır.
Kanser Riski Hakkında…
Yapılan araştırmalar, PPD’nin kansere yol açabileceğini kanıtlamıştır fakat saç boyalarında bulunan miktarın kansere yol açıp açamayacağı konusu kanıtlanmamıştır. Amerikan Kanser Topluluğu, her saç boyasında farklı maddeler olduğu için saç boyalarının kansere yol açıp açmadığı araştırmasının karmaşık olabileceğini söylüyor. Tıpkı saç boyalarının kanserle olan bağlantısı kesin olmadığı gibi hamile kadınların saç boyası kullanmasının zararlı olduğuna dair de kesin kanıtlanmış bir bilgi yoktur. Buna rağmen tam anlamıyla güvende olmak için hamilelik döneminde saç boyalarının kullanılmaması tavsiye edilir.